REKLAMI GEÇ

Akdağ’ın görünmeyen yüzü; KOCAYAYLA

26 Temmuz 2012 Perşembe

Yayla denilince akla ilk gelen, yüksek rakımlardaki az ağaçlı, bol sulu, yazın serin, kışın sakin olan geniş düzlükler gelir. Ama yaylaların olmazsa-olmazı su ve çeşmeleridir. Bu tanımın içini dolduran da oraları yaşam alanı belleyen–yurt haline getiren çobanlardır. O insanların ana uğraşı da tahmin edileceği gibi hayvancılık, keçi, koyun ve sığır yetiştiriciliği-besiciliğidir.

Yaylalar bulundukları konum ve diğer özellikleri gereği farklı sıfatlar ve adlarla anılır. Kimine büyük, kimine küçük, kimilerine uzun-kısa, yakın-uzak, alçak-yüksek, kimilerine ise serin- sıcak vs denir…

Siz okurlarımı Denizli-Afyonkarahisar illeri arasında sınır çizen Akdağ’ın arkasına “Kocayayla” ya götüreceğim bu yazımda.

Adının hakkını veren bir bölge Kocayayla. Hakikaten çok geniş, çok büyük düzlükleri olan ve bu özelliği ile onlarca çobanın yurt edindiği, otları-çiçekleri ve ağaçlarıyla ve tabii ki de sularıyla canlara can katan yer burası… Üzerinde yaşayanlara bolluk bereket getiren toprak ile suyun nimetlerinin olanca güzelliği ile izlendiği yer…
Ulaşmak pek kolay değil Kocayayla’ya. İki seçenek var. İlki Çivril–Işıklı beldesinden Akdağ tarafına yönelip doğrudan dağa tırmanarak zirvelerin arasından aşıp ulaşmak, diğeri de yine aynı yoldan dağa tırmanmadan (kış ve bahar aylarında yol kapalı oluyor) Afyonkarahisar-Sandıklı ilçesinin beldeleri ve köyleri üzerinden dolanıp ulaşmak. İkinci seçenek uzak ama rahat ulaşım ve kış mevsiminde gidenler için denenebilir nitelikte.

Bahar mevsiminin tüm güzelliği ile yaşandığı Mayıs ayının sonlarına doğru Akdağ’a tırmanmak üzere yola çıktığımızda herşeyimizle karda yürüyüp zirve yapmak için planlamıştık gezimizi. Denizli Doğa Dostları isimli dağcılık derneğinin organize ettiği bir geziydi bu.

Çivril’den rehberimizi de alıp Işıklı Beldesi’nden Akadağ’a tırmanacaktık. Ancak bu yolun son yağışlar nedeniyle yıkılan ağaçlar ve yola düşen kayalar dolayısıyla araçla çıkılamayacak kadar bozuk olduğunu öğrendiğimizde Çivril’e ulaşmıştık.

Rehberimiz Tayyar Karabulut ve organizasyona Çivril Belediyesi adına destek veren Hakan Keysan ile konuşup uzun yolu deneyerek zirveye ulaşmak yerine Kocayayla’yı ve Tokalı Kanyonu’nu besleyen suyun kaynağını görüp, kanyonun başlangıç noktasına kadar uzun bir yürüyüş yapmayı planlıyoruz.


Mevcut koşullar nedeniyle uzun yolu tercih edip Kocayaylaya ulaşıyor ve aracımızdan indiğimizde zamanın epeyce ilerlemiş olduğunu görüyoruz. Yolumuz uzun ve hava her an sürpriz yapabilir gibi. Yaylanın pınarından sularımızı doldurup önce geniş alanın bir kısmında yürüyerek Akdağ’a doğru yöneldiğimizde grup havaya girmiş ve ısınma turunu tamamlamış durumdaydı.

Biraz yürüdükten sonra yemekler yenecek ve sırt çantalarındaki yükler hafifletilecekti. Bunun için de yine yaylanın güney ucuna yakın bir yerde pınar başı seçildi ve çantalar açılıp çıkınlardakiler ortaya serilerek afiyetle yendi… Sonrası ise yürümek, doğayı seyretmek ve efor harcamak demekti…

Kocayayla yılkı atları, koyun ve sığır sürüleri onların çobanları, barınakları ve düzgün bakımlı yollarıyla tam bir “yayla” görünümünde. Ancak burası Denizli ile bağlantılı olan bir bölge değil yöredeki çobanların hepsi Sandıklı ilçesi’nin bölgeye yakın köylerinden.

Yaylanın çiçekleri, ağaçları akarsuları ve manzarası insanı başka bir aleme götürüyor sanki. Uzak planda ala karlı, başı dumanlı dağ, sarı beyaz çiçekli yeşillikler, düzlüklerde otlayan hayvanlar, koyun sürülerini bekleyen köpekler, eşekleriyle çobanlık öğrenen çocuklar dumanı tüten çoban evleri her şeyin doğallığında yaşandığı bir nokta…

Kocayayla’daki kaynaklardan çıkan sular alıp başını Akdağ’a doğru yöneldiklerinde dağın arkasındaki Işıklı gölü ile onun ayağındaki Çivril ve Baklan ovalarını şenlendireceğinden habersizdir şüphesiz.
Akdağın derin vadilerinden düşe kalka süren, bazen durgun ama çokça çılgın akacak olan Kocayayla’nın suları başka kaynakları da kendine katarak Tokalı Kanyon’dan geçip Çivril Gümüşsu beldesine ulaşacak ve oradan Işıklı gölüne kavuşacaktır. Bu nokta Kocayaylanın sularının denize doğru olan yolculuğunun ilk molasıdır. Sonra ver elini Büyük Menderes nehri ve yüzlerce kilometrelik yolculuktan sonra Ege Denizi…

Böyle bir yolculuğun başlangıç noktasında olmanın heyecanı ayrı bir tat ve ayrıcalık.

Akdağa doğru yürürken karşılaşılan doğal güzellikler tarif edilir gibi değil. Yol boyunca yüründüğü için Kocayayla’dan başlayan dere bir sağımızda kalıyor bir solumuzda, ama hep yanı başımızda bize eşlik ediyor.

 

Arada bize katılan ve anlamsızca bakan inekler ve buzağılar ile o bölgede orman işçiliği yapanlarda gördüğümüz farklılıklar oluyor.

Kesilmiş odunlar, köpük köpük akan dere, gökyüzünde bulutlar, ufukta ala karlı dağ ve oralarda olduğumuzu anımsatmak için ara sıra çiseleyen yağmur…

Kanyonun başlarına doğru yaklaştığımızda sağdan soldan başka derelerde sularını ana kola dahil ederek akışın hızlanmasına, dere geçişlerinin zorlaşmasına sebep oluyor.

Yürüyüş grubu sudan geçerken bazen ip, bazen kütükler atarak dereyi geçmek zorunda kalıyordu. Bu çabalar ise katılımcıların macera duyguları harekete geçiriyor güne dair unutulma anekdotlar oluşturuyordu.

Dere suyunun dik yamaçlar arasından çoğalarak ve hırçınlaşarak akmaya başladığı yerde yol bitiyor ve bir süre daha yürüdükten sonra geri dönmeye karar veriliyor.

Rehberimiz bu noktadan sonra kanyon içi yürüyüşün başlayacağını ve ekipmansız yürümenin tehlikeli olacağını belirtiyor ve grup yöneticileri ekibi dönüşe geçiriyordu.

Tokalı kanyon geçişini yaz mevsiminde suyun daha az ve ekipmanın yeterli olduğu zamana bırakarak Kocayayla’ya geri dönmeye başlıyoruz.

Dönüş yolu da yine ayrı bir keyif ve güzellikle izleyenleri selamlıyor sarıp sarmalıyordu.

Doğada olmak güzel, doğayı anlamak keyif, ikisini birden yaşamak ise ayrıcalık…

Kendinize bir ayrıcalık tanımak isterseniz günün birinde, doğaya çıkmayı deneyin; pişman olmazsınız!

Yorumlar

Tuncer Tunçbilek   -  Bağlantı 7 Ağustos 2012, 13:37

Günün birinde size katılacam , doğayı sevmek insanı sevmek, ca nlıları sevmek insana mutluluk veren güzellikler, selam olsun hepinize.

Yorum Yaz

Aşağıdaki gerekli alanlara bilgilerinizi girmelisiniz. e-posta adresiniz yayınlanmayacaktır.

 karakter kaldı